Açıklama
N’ixir İçeriğine Şimdi Göz Atın
DİKKAT ! ( AŞAĞIDAKİ AÇIKLAMALAR BİLİM HEYETİMİZ TARAFINDAN DÜNYADA YAYINLANMIŞ VE AR-GE Sİ YAPILMIŞ 68 FARKLI YAYINDAN KAYNAK GÖSTERİLEREK HAZIRLANMIŞTIR.)
Nixir Focus IQ + 10 Milyar Probiyotik İçeriği
FOCUS IQ İÇİNDE NE VAR ?
L-Tirozin(bilişsel gelişim)
L-tirozin, vücudun yapıtaşı olan amino asitlerden tirozinin farklı bir şeklidir. Esansiyel aminoasit değildir yani yiyeceklerden alınmasına gerek yoktur. Vücutta fenilalanin adındaki başka bir amino asitin kullanılması ile üretilebilir.
Vücudumuz, zihinsel uyanıklığın sağlanması gibi beyni etkileyen durumlarda kullanılan kimyasal haberciler tirozin kullanılarak oluşturulur.
Her insan hayatının belli dönemlerinde ya da günlük hayatında stres ile karşı karşıya kalmaktadır. Stres, sinir hücreleri arasındaki iletişimi sağlayan kimyasalları yani nörotransmitterleri azaltarak kişinin zihin fonksiyonunu, akıl yürütmesini, hafızasını, dikkatini ve bilgisini olumsuz etkileyebilir. Buna karşılık vücut zihinsel uyanıklık gibi beyni etkileyen durumlarda sinir hücrelerinin birbiri ile konuşmasını sağlayan epinefrin, norepinefrin ve dopamin gibi nörotransmiterleri oluşturmak için tirozini kullanır. Böylece depresyonun hafifletilmesinde, stresli durumlarda hafızayı ve performansı iyileştirmede l-tirozinin yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca enzimlerin, tiroit hormonunun ve cilt pigmenti melaninin üretilmesinde de yardımcı olur.
Tirozin, insanların ağır şartlarda veya belirli bilişsel görevleri yerine getirmelerinin istenmesi gibi stresli durumlarda performans göstermesine yardımcı olabilir. Yapılan çalışmalarda, tirozin kullananların, zor şartlarda çalışırken ortaya çıkacak olan zihinsel işleme problemlerini(karar almada gecikme vb.) veya hafıza eksikliklerini göstermemişlerdir. (1)
Vücutta fenilalanin biriktiği ciddi bir durum olan Fenilketonüri (PKU) hastaları için tirozin esansiyel bir amino asittir. PKU için temel tedavi, diyet fenilalanin kaynaklarını kısıtlamaktır. Ek olarak L-tirozin kullanımını da dahil edilebilir.
Not: Fenilketonüri hastaları fenilalanin amino asidini, genetik sebeplerle enzimin sentezlenememesi sonucu tirozin amino asidine çeviremezler.
Yapılan diğer bir çalışmada, tirozin takviyesinin kısa süreli, stresli veya zihinsel olarak zorlayıcı çalışmalarda, durumlarda zihinsel gerilemeyi tersine çevirebileceği ve bilişi iyileştirebileceği sonucuna varmıştır. (2,3)
Rodiola Ekstresi (Stres, Kaygı, Öfke, Depresyon)
Rhodiola (Rhodiola rosea), Avrupa ve Asya’nın soğuk, dağlık bölgelerinde yetişen bir bitkidir. Kökü, ikisi rosavin ve salidrosid olmak üzere 140’tan fazla aktif bileşen içerir. Arktik kök, altın kök, kralın tacı ve gül kökü diğer isimlerle de anılmaktadır. Kökleri adaptojen olarak kabul edilir, yani tüketildiğinde vücudun fiziksel, çevresel ve duygusal stres faktörlerine karşı uyum sağlamasına yardımcı olurlar.
Alternative Medicine Review’de yayınlanan bir çalışmada, Rhodiola rosea’nın bir adaptojen olarak umut vaat ettiğini, bitkinin özlerinin zihinsel sağlık ve kalp işlevi için fayda sağlayabileceğini bildirmiştir.
Bir derleme çalışması da, Rhodiola rosea’nın gelişmiş fiziksel ve zihinsel performans için umut vaat edebileceğini belirtmiştir. (4)
Rhodiola’nın ayrıca kronik stresle ortaya çıkabilecek tükenmişlik semptomlarını iyileştirebileceği de gösterilmiştir. Çalışma, 12 hafta boyunca günde 400 mg rhodiola alan strese bağlı tükenmişlik yaşayan 118 kişide yaygın olarak tükenmişlikle ilişkili stres ve depresyon gibi çeşitli semptomlarda belirgin bir iyileşme göstermiştir. Kullanımın ilk haftasında en büyük gelişme gözlemlenirken, çalışma boyunca bu olumlu gelişmelerin devam ettiği bildirilmiştir. (5)
Rhodiola rosea L. özütünün kaygı, stres, biliş ve diğer duygudurum belirtileri üzerindeki etkisinin araştırıldığı çalışmada, 80 hafif endişeli katılımcıya, günde 2 kez sabah kahvaltıdan önce ve öğle yemeğinden önce 200 mg Rhodiola rosea L ekstresi verildi. Öz bildirim ölçümleri ve bilişsel testlerde, 14 günlük süre boyunca kontrol grubuna kıyasla, deney grubu kendi bildirdiği kaygı, stres, öfke, kafa karışıklığı ve depresyonda önemli bir azalma ve toplam ruh halinde önemli bir iyileşme gösterdi. Gruplar arasında bilişsel performansta anlamlı bir farklılık gözlenmedi. (6)
L-Teanin (Uyku)
L-Teanin, insan vücudunun üretmediği bir amino asittir ancak doğal olarak oluşan diğer bir amino asit olan glutamata benzemektedir. Glutamat, beyindeki sinir uyarılarının iletilmesine yardımcı olmaktadır.
Yeşil çay, siyah çay ve bazı mantar türleri doğal olarak bulunan L-Teanin, beyindeki belirli kimyasalların seviyelerini etkileyebilir. Bunlar arasında ruh halini, uykuyu ve duyguyu etkileyen serotonin ve dopamin ile vücudun stresle başa çıkmasına yardımcı olan kortizol de bulunur. Bu kimyasalların dengesindeki bir değişiklik, kişinin ruh halini veya stres düzeylerini değiştirebilir.
Bir fincan sıcak çayı yudumlamak, kendinizi rahat hissetmenize yardımcı olabilir ve araştırmalar, l-teaninin uyuşukluğa neden olmadan zihni rahatlatabildiğini göstermiştir. (7)
104 katılımcıyı içeren beş klinik çalışma incelenmesinde, 4 çalışma stresli kişilerde L-teanin’i azalmasının stres ve kaygı ile ilişkilendirmiştir. (8)
2018’de yapılan bir çalışma, yaygın anksiyete bozukluğuna sahip ve antidepresan kullanan insanların 8 hafta boyunca L-teanin kullanmasından sonra uyku memnuniyetlerinde artış olabileceğine değinmiştir. (9)
Bazı araştırmalar, L-Teanin’in bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlayabileceğini göstermiştir. Beverages dergisinde yayınlanan bir çalışmada, L-theanine’in üst solunum yolu enfeksiyonlarını azaltmaya yardımcı olabileceği bulmuştur. (10)
L-theanine’in şizofreni teşhisi konanlarda uyku kalitesinin artabileceğini gösteren çalışmalar da mevcuttur. (11)
Mabet Ağacı Yaprağı Ekstresi (Zihinsel Dinçlik, Enerjik Hissetme)
Ginkgo biloba (Mabet ağacı), çeşitli sebeplerle binlerce yıldır Çin’de yetiştirilen bir ağaçtır. Eski bir bitki takımının hayatta kalan tek üyesi olduğu için bazen yaşayan bir fosil olarak anılır. Yaprakları ve tohumları geleneksel Çin tıbbında sıklıkla kullanılırken, modern araştırmalar öncelikle yapraklardan yapılan ginkgo özüne odaklanmaktadır. Kan dolaşımını olumlu etkilediği ve beyindeki değişiklikleri yavaşlatmak için bir antioksidan görevi görebilmektedir.
Mabet ağacının yapısındaki yüksek düzeydeki flavonoid ve terpenoidlerin antioksidan içeriği, sağlığa olumlu etkilerinin çoğunun arkasındaki sebep olabilir. (12)
Serbest radikaller, alınan besinlerin vücutta enerjiye dönüşmesi veya detoksifikasyonu gibi normal işlenme süreçlerinde üretilen zararlı parçacıklardır ve hızlı yaşlanma ile çeşitli hastalıkların sebebi olarak görülürler. Antioksidanlar da vücuda olumsuz etkisi olabilen bu serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı savaşır.
Mabet ağacı takviyeleri, çoğu beyin fonksiyonu ve kan dolaşımına odaklanan çeşitli sağlık iddiaları ve kullanımları ile ilişkilidir.
Araştırmalar ginkgo’nun kalp sağlığı, beyin sağlığı ve felç önleme etkilerine işaret etmektedir. Bu özelliklerin bitkinin yapısında bulunan anti-inflamatuar bileşikler olabileceği düşünülmektedir. (13–15)
Dört çalışmayı değerlendiren bir derleme çalışmasında, 22-24 hafta boyunca ginkgo kullanıldığında demansla ilişkili bir semptomlarda önemli bir azalma olabileceği bulunmuştur. (16)
Ginkgo’nun sağlıklı bireylerde beyin fonksiyonlarını iyileştirebileceğine dair bazı çalışmalar da vardır. Bu çalışmalar ginkgo takviyesinin zihinsel performansı ve algılamanın artırabileceği fikrini desteklemektedir. (16,17)
Siyanokobalamin (Sinir Sistemini Destekleyici)
B12 vitamini (Kobalamin) önemli bir B vitaminidir. Normal metabolizma, sinir dokusu sağlığı, beyin fonksiyonu ve kırmızı kan hücrelerinin üretimi için çok önemlidir ve suda çözünebilir. Siyanokobalamin ise; B12 vitamininin kandaki seviyesinin düşmesini önlemek ve tedavi etmek için kullanılan, insan yapımı formudur. Çoğu insan diyetlerinden yeterli B12 vitamini alır. Ciddi B12 vitamini eksikliği, yorgunluk, sinir hasarı, sindirim sorunları ve depresyon ve hafıza kaybı gibi nörolojik sorunlar, düşük sayıda kırmızı kan hücresi (anemi), mide/bağırsak sorunları ve kalıcı sinir hasarı ile sonuçlanabilir.
Bu vitamin, ruh halini düzenlemekten sorumlu bir kimyasal olan serotoninin sentezlenmesinde ve metabolize edilmesinde de hayati bir rol oynar. Bu nedenle, B12 vitamini eksikliği, serotonin üretiminin azalmasına bağlı olarak depresif bir ruh haline neden olabilir. Çalışmalar, B12 vitamin eksikliği olan kişilerde depresyon semptomlarını iyileştirmek için B12 vitamini takviyelerinin kullanımını desteklemektedir.
Depresyonu ve düşük B12 vitamini düzeyleri olan kişilerde yapılan bir araştırma, hem antidepresanlar hem de B12 vitamini alanların, yalnızca antidepresanlarla tedavi edilenlere kıyasla daha iyi durumda olabileceklerini açıklamıştır. (18)
Başka bir çalışma, B12 vitamini eksikliğinin şiddetli depresyon riskinin iki katına çıkarabileceğine değinmiştir. (19)
Yüksek B12 vitamini seviyeleri, daha iyi tedavi sonuçları almada ve majör depresif bozukluktan (MDD) iyileşmede etkili olabileceği de bir çalışma ile gösterilmiştir.
Bağırsak yapısına kısa bakış;
Bağırsaklarımız bakteriler, virüsler, mantarlar dahil olmak üzere birçok organizmaya ev sahipliği yapmaktadır. Bu ortak yaşam alanı bağırsak mikrobiyotası veya mikroflorası adını almaktadır. Bu canlıların genetik materyalleri ise kişinin mikrobiyomunu oluşturmaktadır. Bulundurduğu canlı türü ve çeşitliliği açısından kişinin bebeklikten itibaren mikrobiyomu (bağırsak bakteri çeşidi ve yoğunluğu) da kendisi ile büyüyüp gelişmekte ve farklılaşmaktadır.
Doğum süresi, doğum şekli başta olmak üzere, antibiyotik kullanımı, kürklü evcil hayvanların varlığı, kardeşler ve aile üyeleri, kişinin genetik yapısı, çevre, coğrafi konum, anne ve bebek/çocuk beslenmesi, mikrobiyomu değiştiren faktörlerdendir. Bu nedenle de kişinin parmak izi gibi mikrobiyomu da o kişiye özeldir.
Bağırsaklarımızdaki trilyonlarca bakterinin çoğu kalın bağırsaklarımızda yaşar ve bu bakterilerin bir kısmı hastalık yapıcı bakteriler olmasına rağmen bir kısmı da onlarla savaşan iyi bakteriler yani probiyotiklerdir. Bakteriler arasındaki bu savaşın dengede tutulması sağlık açısından oldukça önemlidir. Tıbbın babası sayılan Hipokrat da “Bütün hastalıklar bağırsaktan başlar. Bağırsak hasta ise vücudun geri kalan kısmı da hastadır” diyerek bağırsak sağlığı ve insanın sağlığı arasındaki bağa yüzyıllar öncesinde dikkat çekmiştir.
O günden bugüne yapılan araştırmalar ile bağırsak florasının önemli birçok sağlık işlevi olduğu bulunmuştur. Bağırsaklarımızdaki probiyotikler, K vitamini ve bazı B vitaminleri dahil olmak üzere çeşitli vitaminleri üretilirken, lifleri kullanarakta bağırsak duvarını besleyen ve birçok metabolik işlevi yerine getiren bütirat, propiyonat ve asetat gibi kısa zincirli yağ asitlerini üretir. Bu yağ asitleri bağırsak duvarlarındaki hücrelerde adeta alarm vererek bağışıklık sistemini uyarır ve bu uyarılar sonrasında bağışıklık hücrelerimiz bağırsak duvarımızı güçlendirerek zararlı organizmalardan ve toksinlerinden vücudu korumaktadır.
Probiotikler;
Dünya Sağlık Örgütü(WHO) ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından “Yeterli miktarlarda tüketildiğinde konakçının(insan) sağlığı üzerinde olumlu sağlık faydaları olan canlı mikroorganizmalar” probiyotik olarak tanımlanmıştır. (1)
Antibiyotikler vücudumuzda bulunan bakterileri faydalı veya zararlı olarak ayırt etmeden öldürdüğü için mikrobiyom dengesini olumsuz etkilemektedir. Uzun süreli antibiyotik kullanımı, enfeksiyon ortadan kaldırıldıktan çok sonra bile, ishal, disbiyozis, huzur barsak sendromu, duygudurum bozuklukları, depresyon gibi birçok rahatsızlıkla sonuçlanabilmektedir. Bunun en büyük nedeni, antibiyotiklerin bağırsaklarımızdaki zararlı bakterileri öldürmesinin yanında yararlı bakterileri de öldürmesidir. Bu durum bağırsak dengesini bozarak zararlı bakterilerin gelişmesine yol açmaktadır. Bağırsak florasının tekrar sağlıklı şekilde dengede kalabilmesi için beslenme veya probiyotik kullanımı ile zararlı etki ortadan kaldırılıp, sağlıklı denge sağlanabilir.
(Zararlı bakterilerin artıp bağırsak iç zarında probiyotiklerin azalmasıyla oluşan ve bağırsak geçirgenliğinde artışa sebep olan bağırsak flora bozukluğuna “Disbiyozis” denir. Dizbiyozis belirtileri aşırı gaz, şişkinlik, ödem, zaman zaman ishal, zaman zaman kabızlığa varan dışkı şekil bozuklukları ve hazımsızlıktır.)
Not: Suş tanımı, probiotik çeşit tanımı, kültür tanımı halk diline indirgeyerek tanıılabilir.
Probiyotiklere detaylı baktığımızda Lactobacillus ve Bifidobacterium türü mikroorganizmalar probiyotik kültür olarak kullanılan iki temel gruptur. Probiyotiklerin sağlık üzerindeki etkileri probiyotik türlerine, miktarına ve suşlarına özgü olabileceğinden, klinikte veya araştırmalarda kullanım önerileri türe ve suşa özel olmalıdır. Çalışmalarda ishal, hassas bağırsak semptomları, laktoz intoleransı, kolon kanseri karşısında yararları olduğu gösterilen probiyotik türlerine ek olarak anksiyete ve depresyon tedavisi gibi bilişsel alanda da olumlu etkileri gösterilen probiyotik türleri bulunmaktadır.
Vücudumuzdaki üretilen serotonin’in (mutluluk hormonu) %90’ı, dopaminin(duygu durum düzenleme hormonu) %50’si bağırsaklarda üretilmekte ve 100 milyondan fazla sinir hücresi ile bağırsaklarımız ikinci beyin olarak anılmakta ayrıca içgüdü kelimesinin de anlam kazanmasını sağlamaktadır. Bağırsak-beyin aksı olarak adlandırılan merkezi sinir sistemi ile bağırsak mikrobiyotası arasındaki çift yönlü iletişim, son yıllarda büyük ilgi görmüştür ve bu alanda çalışmalar gün geçtikçe artmaktadır.
Bağırsak mikrobiyotasının disbiyozu(dengesinin bozulması), duygu ve davranışlarımızı değiştirebileceği gibi anksiyete veya depresyon gibi psikolojik bozukluklara da neden olabilmektedir. Yapılacak doğru takviyeler ile kişinin bilişsel yetenekleri desteklenerek, artan stres ve kaygının kontrol edilmesi, odaklanma, artan öğrenme yeteneği ve immun sistemin güçlenmesi mümkün hale gelebilmektedir. (2)
Örneğin; Bifidobacterium infantis, B. longum, Lactobacillus helveticus ROO52, L. rhamnosus JB-1 veya L. casei suşu Shirota gibi probiyotik suşları içeren gıdaların etkileri araştırıldığında bu probiyotik gıdaların stresli dönemlerde depresif ve kaygı benzeri davranışları, hafıza bozukluğunu ve hatta fiziksel semptomları azalttığını gösterilmiştir. (3)
30 günlük bir çalışmada, önceden depresif semptomu olmayan sağlıklı gönüllü kişilere probiyotik veya antidepresan verildi. Verilen probiyotikler ile kortizol(stres hormonu) seviyesinin azaldığı ve yaygın olarak kullanılan bir anti-anksiyete ürünü olan Diazepam’ı kullanan deney grubu ile benzer seviyede kendi bildirdikleri psikolojik etkileri iyileştirdiğini gösterdi. (4)
Bifidobacterium bifidum W23, Bifidobacterium lactis W52, Lactobacillus acidophilus W37, Lactobacillus brevis W63, Lactobacillus casei W56, Lactobacillus salivarius W24 ve Lactococcus lactis (W19 ve W58) içeren çok türlü bir probiyotik ile yapılan benzer çalışma ile de bilişsel problemleri azaltabildiği bulunmuştur. (5)
38 sağlıklı gönüllü ile günlük dozda probiyotik karışımı (Lactobacillus fermentum LF16, L. rhamnosus LR06, L. plantarum LP01 ve Bifidobacterium longum BL04) ve kontrol ile yapılan çalışmada; depresif durumunda, öfke ve yorgunlukta azalma ve uyku kalitesinde artış ile duygudurumda önemli bir iyileşme gözlemlendi. Bu bulgular, probiyotiklerin ruh hali üzerindeki olumlu etkisini desteklemekte ve probiyotik kullanımının ruh hali ve uyku kalitesini iyileştirerek, psikolojiye olan olumlu etkilerini düşündürmektedir. (6)
N’İXİR 10 MİLYAR (11 FARKLI MİKROORGANİZMA +D VİTAMİNİ PROBİYOTİK İÇİNDE NE VAR ?
Bifidobacterium Longum
Vücut için en önemli probiyotiklerden biri de B. longum’dur. Yeni doğan bir bebeğin gastrointestinal sistemine ilk yerleşen mikroorganizmalardandır ve anne sütünde de bulunmaktadır. Zararlı bakterilerin büyümesini engellemek için bağırsak/vajina pH’ını düşürür ve zararlı bakterileri dışarıda tutup, oluşan toksinleri nötralize(zararsız hale dönüştürür) eder. Böylece immune(bağışıklık) sistemini uyarır, inflamasyonu(iltihabı) önler ve mikrobiyal dengeyi korumaya destek olur. B vitaminlerinin üretimine ve emilimine yardımcı olur. Karbonhidratların (makarna, ekmek vb.) aşırı gaz üretmeden parçalanmasında rol alır.
Yapılan son araştırmalar, B. longum’un dengeli bir ruh halini ve stres ve kaygının sağlıklı bir şekilde yönetilmesinde, depresyondan korunmada faydalı olabileceğini göstermiştir. Ayrıca çeşitli alerjileri ve ya alerjik reaksiyonları, Crohn hastalığı ile ilişkili iltihabı veya koliti önlemeye veya en aza indirmeye yardımcı olabilir. Kolesterol seviyeleri üzerinde olumlu etkisi olabilir.
Araştırmalarla Bifidobacterium longum:
- Bifidobacterium longum BB536’in bağışıklık sistemini desteklediği ve sindirim sorunlarını hafifleterek bağırsak dengesine yardımcı olduğu gösterilmiştir. (7)
- B. longum, enfeksiyöz kolitli farelerde anksiyete benzeri davranışı ve hipokampal beyin kaynaklı nörotrofik faktörü(BDNF)(sinir hücrelerinin yapısı ve fonksiyonunu düzenleyen bir nörotrofin) seviyesini normalleştirdiği bildirilmiştir. (8)
- Günlük B. longum uygulaması ile farelerde şizofrenik yetiştirme davranışının azaldığı, dinlenme plazma kortikosteron seviyesini ve kinureninin triptofana oranını azalttığı gösterilmiştir. (9)
- B. longum ile beslenen fareler, gelişmiş öğrenme ve hafıza özellikleri sergilemiştir. (10)
- Günlük L. helveticus R0052 ve B. longum R0175 uygulaması psikolojik sıkıntıyı, öfkeyi azalttığı, kombine alınan L. helveticus R0052 ve B. longum R0175, sıçanlarda anksiyolitik benzeri aktivite ve faydalı psikolojik etkileri olduğu göstermiştir. (11)
Bifidobacterium Bifidum
B. bifidum, sindirim sistemini destekleyen, bağırsak hastalıklarının iyileştirilmesinde ve bağışıklık sisteminin güçlenmesinde yardımcı olabildiği düşünülmektedir. Ağırlıklı olarak kalın bağırsakta ve vajinada bulunur. Yaşadıkları alanların pH’ını düşürerek zararlı bakterilerin gelişip çoğalmasını önlerler.
B.bifidum’un bakteriler üzerinde yapılan çalışmalarda; Helicobacter pylori (H. pylori) enfeksiyonu, irritabl bağırsak sendromu (IBS), kemoterapiden sonra bağırsak bakterilerinin yenilenmesi, kabızlık, akciğer enfeksiyonları, ülseratif kolit, bazı ishal türleri, nekrotizan enterokolit, poşit, (ülseratif kolit ameliyatının bir komplikasyonu) durumlarının tedavisinde umut vaat ettiği açıklanmıştır.
Araştırmalarla Bifidobacterium Bifidum:
- Streptococcus thermophiles ve ya Bifidobacterium Bb12 gibi diğer bakterilerle birlikte kullanıldığında bebeklerdeki rotaviral ishali önlemeye yardımcı olabilir12. Streptococcus thermophiles veya Bifidobacterium Bb12 gibi diğer bakterilerle birlikte kullanıldığında bebeklerdeki rotaviral ishali önlemeye yardımcı olabilir. (12)
- (Rotavirüs, dışkı bulaşan su ve gıdaların ağız yoluyla alınması ve ya solunum yolu ile bulaşır. Aile içi yayılım sıktır. Virüs bulaştıktan sonra genellikle 2 gün içinde hastalık bulguları ortaya çıkar. Rotavirüs sulu ishal, yüksek ateş, bulantı, kusma, iştahsızlık ve karın ağrısı yapar. İshal hastaların büyük kısmında çok sayıda ve çok sulu olduğundan vücutta giderek su kaybı ortaya çıkabilir. Okullarda ishal yayılımı olduğu durumlarda da etkilidir.)
- 122 kişiden oluşan bir klinik çalışmada, B. bifidum’un irritabl bağırsak sendromu (IBS) semptomlarını azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir. Araştırmacılar probiyotik alan deneklerin yaklaşık yüzde 47’sinin, plasebo alanların ise sadece yüzde 11’inin semptomlardan önemli ölçüde kurtulduğunu bildirmiştir. (13)
- Bir başka çalışmada da araştırmacılar, bu bakterilerin farklı suşlarının bağışıklık sisteminde farklı mekanizmalar ile çalıştığını kaydetmiştir. Bazı suşlar bir enfeksiyonla savaşmak için beyaz kan hücrelerini çağırarak bağışıklığı artırabilirken, bazıları da daha az beyaz kan hücresi çağırarak iltihabı azaltabilir. (14)
Bifidobacterium Infantis
B. infantis yenidoğanların sindirim sisteminde ilk kolonize olan bakterilerden biridir. Zararlı bakterilerin büyümesini engellemeye yardımcı olur ve mükemmel bir B vitamini üreticisidir. Doğal olarak ağız boşluğunuzda ve gastrointestinal (GI) sisteminde bulunan B. infantis; yaygın olarak bağırsak problemlerini (şişkinlik, gaz, ishal, kabızlık, aciliyet ve karın rahatsızlığı), gezgin ishalini, egzamayı, vajinal mantar enfeksiyonlarını, laktoz intoleransını ve idrar yolu enfeksiyonlarında yardımcı olabilir.
Araştırmalarla Bifidobacterium Infantis
- B. Infantis’in patojenlerin (zararlı mikroorganizmaların) büyümesini engellemek için geniş bir antimikrobiyal özellik yelpazeye sahip olduğu gösterilmiştir. (15)
- Sıçanlarda depresyona yönelik yapılan çalışmalarda, B. infantis uygulaması ile durumun tersine çevrilebildiği bildirilmiştir. (16)
- B. infantis’in kronik olarak uygulanması, sıçanları anneden ayrılma yoluyla tetiklenen stresin neden olduğu depresyon semptomlardan korumuştur. (17)
- B. infantis’in bir çalışmada; ülseratif kolit, kronik yorgunluk sendromu ve sedef hastalığı olan hastalarda daha düşük inflamasyon seviyelere çektiği açıklanmıştır. (18)
- Bifidobacterium infantis 35624’ün 8 hafta süreyle alınması IBS semptomlarını azaltabileceği gösterilmiştir. Bifidobacterium, Lactobacillus ve Streptococcus kombinasyonu içeren spesifik bir ürün almak, IBS’li kişilerde şişkinliği azaltabilmektedir. (19)
- Bifidobacterium infantis’i Lactobacillus acidophilus ile birlikte almak, kritik durumdaki bebeklerde nekrotizan enterokolit; NEC (bakterilerin neden olduğu bağırsak yüzeyinde bir tür enfeksiyon)’nin önlenmesine yardımcı olabilmektedir. (20)
Bifidobacterium Lactis
Bifidobacterium lactis, Bifidobacterium’un en çok çalışılan ve klinik olarak araştırılan türüdür. Kolonda çok sayıda bulunabilir. Asidik ortamlara ve safraya toleranslıdır. Enfeksiyonu önlemeye yardımcı olur ve vücutta vitamin üretir.
Araştırmalarla Bifidobacterium Lactis
- Bifidobacterium lactis HN019’un bağırsak dengesini desteklediği ve kabızlıktan kurtulmaya destek olabileceği gösterilmiştir. (21)
- 2015 yılına ait bir araştırma, B. lactis içeren fermente bir sütün bağırsak hareketliliği ve aşırı duyarlılıkta yarattığı değişiklikler nedeniyle gastrointestinal semptomları ve sağlığı olumlu etkilediği gösterilmiştir. (22)
- Başka bir araştırma, insanların BB-12 adı verilen belirli bir B. lactis türünü Lactobacillus rhamnosus GG ile alındığında, diş plağı miktarlarının ve ağızdaki iltihaplanmanın azaldığını göstermiştir. Bu da bize ağız sağlığının bağırsak sağlığına nasıl bağlı olduğunu ve sağlıklı bir ağız mikrobiyomunun neden önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir. (23)
- Tamamlanan bir etkileyici çalışma da B. lactis’in diyabetli ve obeziteli farelerde yağ kütlesini ve glikoz intoleransını azalttığını göstermiştir. Sızdıran(geçirgen) bağırsakla ilişkili bakterilerden lipopolisakkaritler (LPS) adı verilen proinflamatuar(iltihap başlatıcı) maddenin seviyelerinin azalmasının, hastalık mekanizmasında ilişkili olabileceğine işaret etmiştir. (24)
- Bifidobacterium lactis CBP-001010, Lactobacillus rhamnosus CNCM I-4036 ve Bifidobacterium longum ES1 gibi probiyotik suşların bir karışımının yanı sıra prebiyotik fruktooligosakkaritler içeren besin takviyesinin olası immünofizyolojik etkileri üzerine hem profesyonel sporcular hem de insanlar üzerinde araştırma yapılmıştır. Bu çalışma ile yalnızca sinbiyotik kullanan sporcu grubunda nesnel fiziksel aktivite ve uyku kalitesinin yanı sıra algılanan genel sağlık, stres ve kaygı düzeylerini açıkça iyileştiği gözlemlenmiştir. (25)
Lactobacillus Acidophilus
Lactobacillus acidophilus, bağırsaklarda bulunan sağlık için önemli bir probiyotik bakteridir. Bir hastalık nedeniyle veya antibiyotik kullanımına bağlı olarak bağırsaklarda üreyebilecek olası zararlı bakterilere karşı yararlı bakteriler olan Lactobacilli ve Bifidobacteria türlerinin sayısını arttırarak savaşır.
Adını, ürettiği laktik asitten almaktadır. Laktaz adı verilen bir enzim üreterek, sütte bulunan bir şeker olan laktozu laktik aside çevirmektedir. Laktik asit üretme, bağırsak yüzeyini dayanıklı hale getirme ve bağışıklık sistemiyle etkileşime girme yeteneği nedeniyle, çeşitli hastalıkların semptomlarını önlemeye ve tedavi etmeye yardımcı olabilir.
Araştırmalarla Bifidobacterium Acidophilus
- Çalışmalar, belirli probiyotiklerin kolesterol seviyelerini düşürmeye yardımcı olabileceğini ve L. acidophilus’un diğer probiyotik türlerinden daha etkili olabileceğini düşündürmektedir. (26,27)
- Bir çalışma, altı hafta boyunca L. acidophilus ve başka bir probiyotik almanın toplam, LDL ve aynı zamanda “iyi” HDL kolesterolü önemli ölçüde düşürdüğünü buldu. (28)
- 12 çalışmanın değerlendirilmesi sonucunda; probiyotiklerin gezgin ishalini önlemede etkili olduğunu ve başka bir probiyotiklerle birlikte Lactobacillus acidophilus’un bu etkinin sağlanmasında en etkili suş olduğu bulunmuştur. (29)
- IBS dahil olmak üzere fonksiyonel bağırsak bozuklukları olan 60 kişi ile yapılan bir çalışmada, L. acidophilus ve başka probiyotik kombinasyonunun takviye olarak alınması şişkinliği iyileştirebildiği bulunmuştur. (30)
- Toplamda 326 3-5 yaş aralığındaki çocuklarda yapılan bir çalışmada, placebo, Lactobacillus acidophilus NCFM veya L acidophilus NCFM ve Bifidobacterium animalis subsp lactis Bi-07 karışımı takviyesi etkileri altı ay boyunca izlenmiştir. Probiyotik kullanımının ateşi %53, öksürüğü %41, antibiyotik kullanımını %68 ve okula gitmeyen günleri %32 azalttığı açıklanmıştır. (31)
- 47 çocukta daha büyük bir çalışma benzer sonuçlar bulmuştur. L. acidophilus ve başka bir probiyotik kombinasyonunun alınmasının burun akıntısını, burun tıkanıklığını ve polen alerjisinin diğer semptomlarını azalttığını gösterdi. (32)
Lactobacillus Reuterii
Lactobacillus reuterii (L. reuteri), insanların ağız ve bağırsaklarında yaşayan probiyotik bir bakteridir. Çoğunlukla çeşitli çocukluk hastalıklarının tedavisinde yararlanılıyor olmasına rağmen her yaştan insan için fayda sağlayabilmektedir.
Kolesterol seviyelerini dengeleyerek kalp sağlığını destekleyebilir. Ayrıca ülsere neden olan bakterileri azaltabilir. Enfeksiyona karşı güçlü koruma sağlayarak, sağlıklı bir bağışıklık sisteminin korunmasına yardımcı olabilir. İshali tedavi ederek önleyebilir. Bakterileri, mayaları ve mantarları öldürebilen bir madde salgılayarak, kandidaya, idrar yolu enfeksiyonuna(İYE) karşı vajinal enfeksiyon desteği için kullanılabilir.
Araştırmalarla Lactobacillus Reuterii
JAMA Pediatri’de yayınlanan çalışma, beş damla Lactobacillus reuteri uygulamasının daha kısa ağlama nöbetleri, daha az tükürme ve daha az kabızlık ile sonuçlar gösterdiğini bildirmiştir. (33)
Başka bir çalışma, probiyotik bakterilerin bağırsak koşullarında kolesterolü sindirebildiğini ve L. reuteri NCIMB 701089’un kardiyovasküler hastalıklar tedavisi için büyük potansiyeli olduğunu göstermiştir. (34)
Lactobacillus Paracasei
L. paracasei, hem bebeklerin hem de yetişkinlerin ağız ve bağırsağında doğal olarak bulunur. Farklı ortamlara mükemmel şekilde uyum sağlayabilen, probiyotik özellikte bir tür laktik asit bakterisidir. Gıda endüstrisinde, genellikle süt ürünlerinde starter kültür olarak kullanılmasının nedeni de budur.
Bağırsak pH’ını düşürmek için laktik asit üretir ve zararlı bakterilerin büyümesini engeller. Kramp, karın ağrısı, şişkinlik, gaz ve ishal veya kabızlığa neden olan yaygın bir rahatsızlık olan iltihaplı bağırsak hastalığını hafifletebilir. L. casei içeren probiyotik takviyeleri, ishali önlemek veya tedavi etmek için kullanılabilir. Buna bulaşıcı ishal, gezgin ishali ve antibiyotikle ilişkili ishal dahildir.
Araştırmalarla Lactobacillus Paracasei
L. paracasei, cilt bariyer fonksiyonunu güçlendirmeye, su kaybını önlemeye, cilt hassasiyetini azaltmaya ve cilt homeostazının korunmasına sağlayan cilt bağışıklık sistemini modüle etmeye yardımcı olabilir. (35)
Hem L. paracasei hem de fermente ürünleri etkili immünomodülatörlerdir. Alerjileri hafifletebilir, mide mukozal lezyonlarını önleyebilir ve yağ dokusu birikimini engelleyebilir. (36)
Klinik çalışmalarda L. Paracasei’nin faydalı Bifidobacteria ve Lactobacilli bakterilerin sayısını artırdığı bildirilmiştir (37,38)
L. paracasei içeren fermente süt, kimyasal ve inflamatuar uyaranların neden olduğu hasara karşı bağırsak bariyerini güçlendirmek için bağırsak epitel hücrelerin büyümesini ve bütünlüğünü desteklemiştir. (39)
L. paracasei içeren fermente sütün, bağırsak mikrobiyotasını önemli ölçüde iyileştirdi, Lactobacilli türü bakterilerin sayısını artırdığı ve C. albicans’ın farelerin bağırsaklarında kolonizasyonunu engellediği bildirilmiştir. (40)
L. paracasei’nin oral takviyesi, bebeklerde nekrotizan enterokolitin klinik ilerlemesini yavaşlatabildiği gösterilmiştir. (41)
Lactobacillus Rhamnosus
L. rhamnosus, insanların normal bağırsak mikroflorasının bir parçası olan gram pozitif bir laktik asit bakteridir. Sherwood Gorbach ve Barry Goldwin tarafından sağlıklı bir yetişkinden alınan örneklerinden izole edildiğinde tanımlanan ilk probiyotik suştur. Bu nedenle bazen L. rhamnosus GG olarak anılır. Bağırsak duvarlarında büyüme yeteneği iyiyken asit ve safraya direnme yeteneği nedeniyle inanılmaz bir potansiyele sahiptir.
Lactobacillus rhamnosus’un bağırsak ve ürogenital bölgeleri etkileyebilecek patojenlerin yer değiştirmesini, büyümesini ve yapışmasını önlediği gösterilmiştir.
Genellikle gastrointestinal enfeksiyonların ve ishalin önlenmesi ve tedavisi için aday probiyotik olarak seçilmiştir.Antibiyotiğe bağlı ishalin önlenmesi için de faydalı olabilir. Avrupa yönergeleri tarafından desteklenmiştir.
Araştırmalarla Lactobacillus Rhamnosus
- Çocuklarda ishalin süresini azaltabilir. Ayrıca hastanede yatan çocuklarda günlük olarak uygulandığında gastrointestinal enfeksiyonlara yakalanma riskini azalttığı gösterilmiştir. (42)
- Farelerde stres kaynaklı bağırsak hareketsizliğine karşı da faydalı olmuştur. (43)
- 28 gün boyunca uygulanan L. rhamnosus’un, sıçanlarda depresyonu azaltabildiği gösterilmiştir. (27)
- Farelerde yapılan bir başka çalışmada da L. rhamnosus’un kaygı benzeri davranışları azaltabildiği bildirilmiştir. (44)
- Lactobacillus rhamnosus JB-1’nin farelerde kaygı benzeri davranışları azalttığı, anksiyete bozukluklarında rol oynadığı bilinen bir reseptör olan beyindeki GABA reseptörlerinin ekspresyonunu değiştirdiği bildirilmiştir. (45)
Lactobacillus Plantarum
Lactobacillus plantarum (şu anda Lactiplantibacillus plantarum), esas olarak bitki türevli hammaddelerin fermentasyonunda bulunan bir laktik asit bakteri türüdür. ilk olarak tükürükten izole edilmiştir ve bitkilerde, böceklerin bağırsağında ve omurgalı hayvanların bağırsaklarında geçici olarak kalma yeteneğinden göçebe bir organima olarak tanımlanmıştır.
Lactobacillus plantarum diğer yararlı probiyotik bakterileri ile birleştirildiğinde, bağırsak floramızı destekler ve sağlığımızı destekleyebilir.
Araştırmalarla Lactobacillus Plantarum
- Çiğ inek sütünden izole edilen L. plantarum, B grubu vitaminler riboflavin (B2) ve folat (B9) üretebilir. (46)
- L. plantarum fermente soya sütü özütü, kan basıncını düşürücü ve nöroprotektif bir ajan olarak hareket ederek, vasküler demansı olan sıçanlarda öğrenmeyi ve hafızayı geliştirir. (47)
- L. plantarum, sağlıklı kadınlarda meyve içeceğinden alınan demir emilimini yaklaşık %50 oranında artırabilir. (48)
- Probiyotik olarak alındığında, L. plantarum artan cilt hidrasyonu, cilt üzerindeki fotoyaşlanma önleyici etkilere sahip olabilir. (49,50)
- 171 yetişkin üzerinde yapılan bir klinik çalışmada, L. plantarum bağışıklık aktivitesini iyileştirdi ve stres belirteçlerini azaltabileceği bildirilmiştir. (51)
- L. plantarum’un kronik olarak yutulması, farelerde kaygı benzeri davranışları azaltırken lokomotor aktiviteyi, dopamin ve serotonin seviyelerini arttırdığı, erken yaşam stresine maruz kalan farelerin serumundaki depresyon benzeri davranışları ve inflamatuar sitokin düzeylerini azalttığı ve anti-inflamatuar sitokin düzeylerini artırdı bildirilmiştir. (52,53)
- Isı ile öldürülen L. plantarum, insanlarda doğuştan gelen ve kazanılmış bağışıklığı aktive edebilir. (54)
- Antibiyotiğe bağlı ishali olan 438 çocuk üzerinde yapılan bir klinik denemede, L. plantarum probiyotikleri, ters yan etkiler oluşturmadan gevşek veya sulu dışkı ve karın ağrısı insidansını azalttığı bildirilmiştir. (55)
- Lactobacillus plantarum (DSM 9843): irritabl bağırsak sendromu olan kişilerde gaz ve şişkinliği iyileştirebilir. (56)
Streptococcus Thermophilus
S. thermophilus bir tür probiyotik bakteridir. Sindirim, idrar ve genital organlarda yaşayamaktadır.”dost” bakterilerdir.
Gıda endüstrisindeki en faydalı türlerden biri olan Streptococcus thermophilus, yoğurt yapmak için başlangıç kültürüdür ve peynir yapımında da kullanılır. Süt şekerini (laktozu) fermente eder ve laktoz intoleransını önlemede etkili olan laktik aside dönüştürür. Böylece yoğurdun pH’ını düşürerek gıda zehirlenmesine neden olan zararlı bakterilerin büyümesini engeller. Bağırsak mikroflorasını dengede tutar. Kemoterapi hastalarında ve gastrit üzerinde faydaları olabilir.
Antibiyotik kullanımı, ishal, kolit ve daha ciddi komplikasyonlara neden olabilen C. difficile enfeksiyonu riskini artırır. C. difficile ile enfekte olan ve canlı S. thermophilus ile tedavi edilen farelerde kilo kaybı, ishal ve toksin seviyeleri azalmıştır. (57,58)
Bifidobacterium Breve
B. breve, anne sütünde, bebek ve yetişkinlerin gastrointestinal kanallarında bulunabilen faydalı bir bakteridir. En çok bebeklerde ve küçük çocuklara olan faydaları ile bilenmektedir. Yetişkinlerin bağırsağında daha az miktarda bulunmaktadır.
Anne sütü, insanlarda sindirilemeyen İnsan Sütü Oligosakkaritler (HMO) içerir. B. breve, bebeklerin anne sütünü parçalamasında önemli bir role sahiptir. Bu özelliği dışında sindirebildiği çeşitli moleküller nedeniyle zararlı bakterilere karşı savaşmada oldukça önemlidir.
Bağırsaklarda ve vajinada bulunur (maya enfeksiyonlarının birincil nedeni olan Candida albicans’ın büyümesini engelleyebilir) ve E. coli’yi inhibe edebilir. Gaz, ishal ve bağırsak tahrişlerinin oluşumunu azaltabilir. Ayrıca Bifidobacterium bifidum ve Lactobacillus acidophilus ile çocuklarda kabızlığa karşı yardımcı olabilir.
B. breve’nin bir diğer önemli faydası, obeziteye karşı olan etkileridir. Yapılan bir çalışma, takviye olarak kullanıldığında, obeziteye yatkın yetişkinlerde yağ kütlesini önemli ölçüde azaltabileceğini bulmuştur. Diğer araştırmalar, toplam kolesterol, açlık glikozu ve insülinin serum seviyelerini düzenlemeye yardımcı olabileceğini düşündürmektedir.
Araştırmacılar, düzenli probiyotik süt alımının cilt kuruluğunu önlemeye yardımcı olurken, aynı zamanda bağırsak işlevini ve toksinlerin yok edilmesini destekleyebileceği sonucunu duyurmuşlardır.
Araştırmalarla Bifidobacterium Breve
- Yetişkinler için Bifidobacterium breve’nin en önemli faydalarından biri; ciltteki iyileştirme özelliğidir. Bir Japon araştırması, B. breve içeren fermente sütün genç kız öğrencilerde hem bağırsak sağlığını hem de cilt sağlığını iyileştirdiğini bulmuştur.
- B. breve ve galaktooligosakkaritler (GOS), toplam 141 sağlıklı genç yetişkin ve yetişkin kadın üzerinde yapılan iki çalışma da cilt hidrasyonunu ve berraklığının artabileceğini göstermiştir. (59,60)
- Beyinde, beyin kaynaklı nörotrofik faktör veya BDNF, öğrenme, hafıza ve yüksek düşünme için hayati önem taşıyan hipokampus, korteks ve ön beyin alanlarında aktiftir. Bu nedenle, araştırmacılar BDNF’nin uzun süreli bellek için önemli olduğu sonucuna varmışlardır. Yapılan çalışmalar ile B. breve’nin, sıçanlarda toplam BDNF toplamını artırdığı bulunmuştur. (61)
- Yapılan çalışmalar ile B. breve’nin ayrıca su kaybını önlediği, cilt elastikiyetini ve hidrasyonunu iyileştirdiği ve farelerde kronik UV ışınlarının (foto yaşlanma) neden olduğu hasarı hafifletebileceği gösterildi. (62,63)
- B. breve, alerjik hastalık riski yüksek 117 bebekte egzama ve atopik duyarlılık geliştirme riskini azaltabilir. (64)
- B. breve ayrıca 10 çok düşük doğum ağırlıklı bebekte aspire edilen hava hacmini önemli ölçüde azaltabilir ve kilo alımını iyileştirebilir. (65)
Vitamin D3
D1, D2 ve D3 vitaminlerini içeren D vitamini yağda çözünen bir vitamindir. Doğrudan güneş ışığına maruz kalınması ile vücutta üretilebilen D vitamini, gıdalardan ve takviye olarak da alınabilir. D vitamininin en önemli görevi kalsiyum ve fosfor emilimini düzenlemek ve bağışıklık sisteminin işlevini kolaylaştırmaktır. Ayrıca D vitaminin kemiklerin ve dişlerin büyüme ve gelişmesinde, çeşitli hastalıklara karşı direncin artmasında, kilo kaybında etkileri olduğu bilinmektedir. Duygu durumun kontrol edilmesinde ve depresyonun giderilmesinde de D vitaminin rolünün olabileceği yapılan çalışmalar ile bildirilmiştir.
7.534 olumsuz duygular taşıyan kişi ile gerçekleştirilen bir çalışmada, D vitamini takviyesinin kişilerin semptomlarında iyileşme olduğunu göstermiştir. Aynı zamanda D vitamini eksikliği olan depresyonlu kişilerde de D vitamini takviyesinin yardımcı olabileceği düşünülmektedir. (66)
Başka bir çalışma, düşük D vitamini düzeyinin daha şiddetli fibromiyalji semptomları, anksiyete ve depresyon için bir risk faktörü olabileceğine değinmiştir. (67)
Uzun ve sağlıklı yaşamın sırrı beyin ve bağırsaktan geçer. Beyin ve bağırsak arasındaki sisteme mikrobiyota diyoruz. Bu konuda yıllar süren çalışmalar sonuç verdi ve Nixir‘i sizlerle buluşturuyoruz. Aşağıdaki birçok rahatsızlığa iyi gelen ürünümüz Uluslararası onaylı ve bu alanda Dünya’da tek üründür.• Dikkat eksikliği
• Hiperaktivite
• Anksiyete
• Bipolar
• Depresyon
• Kaygı
• Kandida Mantarı
• Ülseratif Kolit
• Sosyal Fobi
• Panik Bozukluğu
• Dalgınlık
• Stres Bozukluğu
• Konsantrasyon
• Motivasyon
• Mutsuzluk
• Bağırsak Gazı
• Odaklanma
• Öfke Kontrolü
• Tembellik
• Unutkanlık
• Karamsarlık
• Olumsuz Düşünce
• Crohn Hastalığı
• Huzursuz Bağırsak Sendromu
Bunları biliyor musunuz?
CFU nedir?
Probiyotikler, canlı hücre sayısını gösteren koloni oluşturan birim (CFU) ile ölçülür. Miktarlar ürün etiketlerine 1 milyar CFU için 1×109 veya 10 milyar CFU için 1×1010 şeklinde yazılabilir. Birçok probiyotik takviyesi, doz başına 1-10 milyar CFU içerir, ancak bazı ürünler 50 milyara kadar CFU veya daha fazlasını içerir. Ancak daha yüksek CFU içermesi ürünün sağlık üzerindeki etkilerini arttırdığı anlamına gelmemektedir.
Suş ne demektir?
Bir mikroorganizmanın farklı alttürlerinin, aralarında genetik farklılıklar bulunan gruplarına ¨Suş¨ denebilir.
Bakterilerin isimleri ne anlama geliyor?
En yaygın probiyotik bakteriler Lactobacillus ve Bifidobacteria’dır. Diğer yaygın türler Saccharomyces, Streptococcus, Enterococcus, Escherichia ve Bacillus’tur. Her tür farklı alt-türler içerir ve her türün birçok suşu vardır. Etiketlerde, spesifik türleri (cinsi de dahil olmak üzere), türler, varsa alt türler ve bir harf-sayılı tür kodu ile tanımlanan probiyotikler yer almaktadır. Aynı üründe farklı türleri birleştiren bu ürünler geniş spektrumlu probiyotikler veya çoklu probiyotikler olarak bilinen takviyelerdir.
Probiyotikler besinlerden sağlanabilir mi?
Probiyotik gıdalar arasında yoğurt, kefir, sirke, boza, şalgam suyu, lahana turşusu, tempeh ve kimchi bulunur. Takviye olarak alınan probiyotikler ise sağlık için faydalı olacak miktarlarda ve özelliklerdeki probiyotiklerin bir araya getirilmiş halidir.
Probiyotik ve prebiyotik aynı şey mi?
Prebiyotikler bağırsaklarda bulunan yararlı bakterileri(probiyotik) beslemeye yardımcı olan karbonhidratlardır.
Kaynaklar
1. Hill, C. et al. The International Scientific Association for Probiotics and Prebiotics consensus statement on the scope and appropriate use of the term probiotic. Nat Rev Gastroenterol Hepatol 11, 506–514 (2014).
2. Clapp, M. et al. Gut microbiota’s effect on mental health: The gut-brain axis. Clin Pract 7, 987 (2017).
3. Malan-Muller, S. et al. The Gut Microbiome and Mental Health: Implications for Anxiety- and Trauma-Related Disorders. OMICS: A Journal of Integrative Biology 22, 90–107 (2018).
4. Messaoudi, M. et al. Assessment of psychotropic-like properties of a probiotic formulation (Lactobacillus helveticus R0052 and Bifidobacterium longum R0175) in rats and human subjects. Br J Nutr 105, 755–764 (2011).
5. Steenbergen, L., Sellaro, R., van Hemert, S., Bosch, J. A. & Colzato, L. S. A randomized controlled trial to test the effect of multispecies probiotics on cognitive reactivity to sad mood. Brain Behav Immun 48, 258–264 (2015).
6. Marotta, A. et al. Effects of Probiotics on Cognitive Reactivity, Mood, and Sleep Quality. Frontiers in Psychiatry 10, (2019).
7. Wong, C. B., Odamaki, T. & Xiao, J. Beneficial effects of Bifidobacterium longum subsp. longum BB536 on human health: Modulation of gut microbiome as the principal action. Journal of Functional Foods 54, 506–519 (2019).
8. Bercik, P. et al. The anxiolytic effect of Bifidobacterium longum NCC3001 involves vagal pathways for gut-brain communication. Neurogastroenterol Motil 23, 1132–1139 (2011).
9. Orikasa, S., Nabeshima, K., Iwabuchi, N. & Xiao, J.-Z. Effect of repeated oral administration of Bifidobacterium longum BB536 on apomorphine-induced rearing behavior in mice. Biosci Microbiota Food Health 35, 141–145 (2016).
10. Savignac, H. M., Tramullas, M., Kiely, B., Dinan, T. G. & Cryan, J. F. Bifidobacteria modulate cognitive processes in an anxious mouse strain. Behav Brain Res 287, 59–72 (2015).
11. Messaoudi, M. et al. Beneficial psychological effects of a probiotic formulation (Lactobacillus helveticus R0052 and Bifidobacterium longum R0175) in healthy human volunteers. Gut Microbes 2, 256–261 (2011).
12. Nopchinda, S. et al. Effect of bifidobacterium Bb12 with or without Streptococcus thermophilus supplemented formula on nutritional status. J Med Assoc Thai 85 Suppl 4, S1225-1231 (2002).
13. Guglielmetti, S., Mora, D., Gschwender, M. & Popp, K. Randomised clinical trial: Bifidobacterium bifidum MIMBb75 significantly alleviates irritable bowel syndrome and improves quality of life–a double-blind, placebo-controlled study. Aliment Pharmacol Ther 33, 1123–1132 (2011).
14. Turroni, F. et al. Bifidobacterium bifidum PRL2010 modulates the host innate immune response. Appl Environ Microbiol 80, 730–740 (2014).
15. Picard, C. et al. Review article: bifidobacteria as probiotic agents – physiological effects and clinical benefits. Alimentary Pharmacology & Therapeutics 22, 495–512 (2005).
16. Huang, R., Wang, K. & Hu, J. Effect of Probiotics on Depression: A Systematic Review and Meta-Analysis of Randomized Controlled Trials. Nutrients 8, E483 (2016).
17. Desbonnet, L. et al. Effects of the probiotic Bifidobacterium infantis in the maternal separation model of depression. Neuroscience 170, 1179–1188 (2010).
18. Groeger, D. et al. Bifidobacterium infantis 35624 modulates host inflammatory processes beyond the gut. Gut Microbes 4, 325–339 (2013).
19. Yuan, F. et al. Efficacy of Bifidobacterium infantis 35624 in patients with irritable bowel syndrome: a meta-analysis. Curr Med Res Opin 33, 1191–1197 (2017).
20. Repa, A. et al. Probiotics (Lactobacillus acidophilus and Bifidobacterium infantis) prevent NEC in VLBW infants fed breast milk but not formula [corrected]. Pediatr Res 77, 381–388 (2015).
21. Dalziel, J. E. et al. Promotility Action of the Probiotic Bifidobacterium lactis HN019 Extract Compared with Prucalopride in Isolated Rat Large Intestine. Front Neurosci 11, 20 (2017).
22. Waitzberg, D. L., Quilici, F. A., Michzputen, S. & Friche Passos, M. do C. THE EFFECT OF PROBIOTIC FERMENTED MILK THAT INCLUDES BIFIDOBACTERIUM LACTIS CNCM I-2494 ON THE REDUCTION OF GASTROINTESTINAL DISCOMFORT AND SYMPTOMS IN ADULTS: A NARRATIVE REVIEW. Nutr Hosp 32, 501–509 (2015).
23. Toiviainen, A. et al. Impact of orally administered lozenges with Lactobacillus rhamnosus GG and Bifidobacterium animalis subsp. lactis BB-12 on the number of salivary mutans streptococci, amount of plaque, gingival inflammation and the oral microbiome in healthy adults. Clin Oral Investig 19, 77–83 (2015).
24. Stenman, L. K. et al. Potential probiotic Bifidobacterium animalis ssp. lactis 420 prevents weight gain and glucose intolerance in diet-induced obese mice. Benef Microbes 5, 437–445 (2014).
25. Quero, C. D. et al. Differential Health Effects on Inflammatory, Immunological and Stress Parameters in Professional Soccer Players and Sedentary Individuals after Consuming a Synbiotic. A Triple-Blinded, Randomized, Placebo-Controlled Pilot Study. Nutrients 13, 1321 (2021).
26. Shimizu, M., Hashiguchi, M., Shiga, T., Tamura, H. & Mochizuki, M. Meta-Analysis: Effects of Probiotic Supplementation on Lipid Profiles in Normal to Mildly Hypercholesterolemic Individuals. PLoS One 10, e0139795 (2015).
27. Effect of Probiotics on Blood Lipid Concentrations: A Meta-Analysis of Randomized Controlled Trials – PubMed. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26512560/.
28. Rerksuppaphol, S. & Rerksuppaphol, L. A Randomized Double-blind Controlled Trial of Lactobacillus acidophilus Plus Bifidobacterium bifidum versus Placebo in Patients with Hypercholesterolemia. J Clin Diagn Res 9, KC01-04 (2015).
29. McFarland, L. V. Meta-analysis of probiotics for the prevention of traveler’s diarrhea. Travel Med Infect Dis 5, 97–105 (2007).
30. Ringel-Kulka, T. et al. Probiotic bacteria Lactobacillus acidophilus NCFM and Bifidobacterium lactis Bi-07 versus placebo for the symptoms of bloating in patients with functional bowel disorders: a double-blind study. J Clin Gastroenterol 45, 518–525 (2011).
31. Leyer, G. J., Li, S., Mubasher, M. E., Reifer, C. & Ouwehand, A. C. Probiotic effects on cold and influenza-like symptom incidence and duration in children. Pediatrics 124, e172-179 (2009).
32. Ouwehand, A. C. et al. Specific probiotics alleviate allergic rhinitis during the birch pollen season. World J Gastroenterol 15, 3261–3268 (2009).
33. Chumpitazi, B. P. & Shulman, R. J. Five probiotic drops a day to keep infantile colic away? JAMA Pediatr 168, 204–205 (2014).
34. Tomaro-Duchesneau, C. et al. Cholesterol assimilation by Lactobacillus probiotic bacteria: an in vitro investigation. Biomed Res Int 2014, 380316 (2014).
35. Benyacoub, J. et al. Immune modulation property of Lactobacillus paracasei NCC2461 (ST11) strain and impact on skin defences. Benef Microbes 5, 129–136 (2014).
36. Chiang, S.-S. & Pan, T.-M. Beneficial effects of Lactobacillus paracasei subsp. paracasei NTU 101 and its fermented products. Appl Microbiol Biotechnol 93, 903–916 (2012).
37. Nishida, S. et al. Evaluation of the probiotic potential of Lactobacillus paracasei KW3110 based on in vitro tests and oral administration tests in healthy adults. J Gen Appl Microbiol 54, 267–276 (2008).
38. Zhang, H. et al. Lactobacillus paracasei subsp. paracasei LC01 positively modulates intestinal microflora in healthy young adults. J Microbiol 51, 777–782 (2013).
39. Chen, Y.-P., Hsu, C.-A., Hung, W.-T. & Chen, M.-J. Effects of Lactobacillus paracasei 01 fermented milk beverage on protection of intestinal epithelial cell in vitro. J Sci Food Agric 96, 2154–2160 (2016).
40. Deng, K. et al. In vitro and in vivo examination of anticolonization of pathogens by Lactobacillus paracasei FJ861111.1. J Dairy Sci 98, 6759–6766 (2015).
41. Zampieri, N. et al. Lactobacillus paracasei subsp. paracasei F19 in Bell’s stage 2 of necrotizing enterocolitis. Minerva Pediatr 65, 353–360 (2013).
42. Segers, M. E. & Lebeer, S. Towards a better understanding of Lactobacillus rhamnosus GG–host interactions. Microb Cell Fact 13 Suppl 1, S7 (2014).
43. West, C. et al. Lactobacillus rhamnosus strain JB-1 reverses restraint stress-induced gut dysmotility. Neurogastroenterol Motil 29, (2017).
44. Leung, K. & Thuret, S. Gut Microbiota: A Modulator of Brain Plasticity and Cognitive Function in Ageing. Healthcare (Basel) 3, 898–916 (2015).
45. Bravo, J. A. et al. Ingestion of Lactobacillus strain regulates emotional behavior and central GABA receptor expression in a mouse via the vagus nerve. Proc Natl Acad Sci U S A 108, 16050–16055 (2011).
46. Li, P., Zhou, Q. & Gu, Q. Complete genome sequence of Lactobacillus plantarum LZ227, a potential probiotic strain producing B-group vitamins. J Biotechnol 234, 66–70 (2016).
47. Liu, T.-H., Chiou, J. & Tsai, T.-Y. Effects of Lactobacillus plantarum TWK10-Fermented Soymilk on Deoxycorticosterone Acetate-Salt-Induced Hypertension and Associated Dementia in Rats. Nutrients 8, E260 (2016).
48. Hoppe, M., Önning, G., Berggren, A. & Hulthén, L. Probiotic strain Lactobacillus plantarum 299v increases iron absorption from an iron-supplemented fruit drink: a double-isotope cross-over single-blind study in women of reproductive age. Br J Nutr 114, 1195–1202 (2015).
49. Jeong, J. H., Lee, C. Y. & Chung, D. K. Probiotic Lactic Acid Bacteria and Skin Health. Crit Rev Food Sci Nutr 56, 2331–2337 (2016).
50. Kim, H. et al. Effects of oral intake of kimchi-derived Lactobacillus plantarum K8 lysates on skin moisturizing. J Microbiol Biotechnol 25, 74–80 (2015).
51. Nishimura, M. et al. Effects of yogurt containing Lactobacillus plantarum HOKKAIDO on immune function and stress markers. J Tradit Complement Med 6, 275–280 (2016).
52. Liu, Y.-W. et al. Psychotropic effects of Lactobacillus plantarum PS128 in early life-stressed and naïve adult mice. Brain Res 1631, 1–12 (2016).
53. Liu, W.-H. et al. Alteration of behavior and monoamine levels attributable to Lactobacillus plantarum PS128 in germ-free mice. Behav Brain Res 298, 202–209 (2016).
54. Iwasaki, K. et al. Daily Intake of Heat-killed Lactobacillus plantarum L-137 Decreases the Probing Depth in Patients Undergoing Supportive Periodontal Therapy. Oral Health Prev Dent 14, 207–214 (2016).
55. Olek, A. et al. Efficacy and Safety of Lactobacillus plantarum DSM 9843 (LP299V) in the Prevention of Antibiotic-Associated Gastrointestinal Symptoms in Children-Randomized, Double-Blind, Placebo-Controlled Study. J Pediatr 186, 82–86 (2017).
56. Nobaek, S., Johansson, M. L., Molin, G., Ahrné, S. & Jeppsson, B. Alteration of intestinal microflora is associated with reduction in abdominal bloating and pain in patients with irritable bowel syndrome. Am J Gastroenterol 95, 1231–1238 (2000).
57. Kolling, G. L. et al. Lactic acid production by Streptococcus thermophilus alters Clostridium difficile infection and in vitro Toxin A production. Gut Microbes 3, 523–529 (2012).
58. Mullish, B. H. & Williams, H. R. Clostridium difficile infection and antibiotic-associated diarrhoea. Clin Med (Lond) 18, 237–241 (2018).
59. Mori, N. et al. Effect of probiotic and prebiotic fermented milk on skin and intestinal conditions in healthy young female students. Biosci Microbiota Food Health 35, 105–112 (2016).
60. Kano, M. et al. Consecutive Intake of Fermented Milk Containing Bifidobacterium breve Strain Yakult and Galacto-oligosaccharides Benefits Skin Condition in Healthy Adult Women. Biosci Microbiota Food Health 32, 33–39 (2013).
61. O’Sullivan, E. et al. BDNF expression in the hippocampus of maternally separated rats: does Bifidobacterium breve 6330 alter BDNF levels? Benef Microbes 2, 199–207 (2011).
62. Satoh, T. et al. Effect of Bifidobacterium breve B-3 on skin photoaging induced by chronic UV irradiation in mice. Benef Microbes 6, 497–504 (2015).
63. Sugimoto, S. et al. Photoprotective effects of Bifidobacterium breve supplementation against skin damage induced by ultraviolet irradiation in hairless mice. Photodermatol Photoimmunol Photomed 28, 312–319 (2012).
64. Ismail, I. H. et al. Early gut colonization by Bifidobacterium breve and B. catenulatum differentially modulates eczema risk in children at high risk of developing allergic disease. Pediatr Allergy Immunol 27, 838–846 (2016).
65. Kitajima, H. et al. Early administration of Bifidobacterium breve to preterm infants: randomised controlled trial. Arch Dis Child Fetal Neonatal Ed 76, F101-107 (1997).
66. Cheng, Y.-C., Huang, Y.-C. & Huang, W.-L. The effect of vitamin D supplement on negative emotions: A systematic review and meta-analysis. Depress Anxiety 37, 549–564 (2020).
67. D’Souza, R. S. et al. Fibromyalgia Symptom Severity and Psychosocial Outcomes in Fibromyalgia Patients with Hypovitaminosis D: A Prospective Questionnaire Study. Pain Med 21, 3470–3478 (2020).
Kaynaklar
1. PubChem. Tyrosine. https://pubchem.ncbi.nlm.nih.gov/compound/6057.
2. Hase, A., Jung, S. E. & aan het Rot, M. Behavioral and cognitive effects of tyrosine intake in healthy human adults. Pharmacol Biochem Behav 133, 1–6 (2015).
3. Jongkees, B. J., Hommel, B., Kühn, S. & Colzato, L. S. Effect of tyrosine supplementation on clinical and healthy populations under stress or cognitive demands—A review. Journal of Psychiatric Research 70, 50–57 (2015).
4. The effectiveness and efficacy of Rhodiola rosea L.: a systematic review of randomized clinical trials – PubMed. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/21036578/.
5. Kasper, S. & Dienel, A. Multicenter, open-label, exploratory clinical trial with Rhodiola rosea extract in patients suffering from burnout symptoms. Neuropsychiatr Dis Treat 13, 889–898 (2017).
6. Cropley, M., Banks, A. P. & Boyle, J. The Effects of Rhodiola rosea L. Extract on Anxiety, Stress, Cognition and Other Mood Symptoms. Phytother Res 29, 1934–1939 (2015).
7. Nobre, A. C., Rao, A. & Owen, G. N. L-theanine, a natural constituent in tea, and its effect on mental state. Asia Pac J Clin Nutr 17 Suppl 1, 167–168 (2008).
8. Everett, J. M. et al. Theanine consumption, stress and anxiety in human clinical trials: A systematic review. Journal of Nutrition & Intermediary Metabolism 4, 41–42 (2016).
9. Sarris, J. et al. L-theanine in the adjunctive treatment of generalized anxiety disorder: A double-blind, randomised, placebo-controlled trial. J Psychiatr Res 110, 31–37 (2019).
10. Williams, J. et al. l-Theanine as a Functional Food Additive: Its Role in Disease Prevention and Health Promotion. Beverages 2, 13 (2016).
11. Ota, M. et al. Effect of l-theanine on glutamatergic function in patients with schizophrenia. Acta Neuropsychiatrica 27, 291–296 (2015).
12. Bridi, R., Crossetti, F. P., Steffen, V. M. & Henriques, A. T. The antioxidant activity of standardized extract of Ginkgo biloba (EGb 761) in rats. Phytother Res 15, 449–451 (2001).
13. Yang, Y. et al. Systematic Investigation of Ginkgo Biloba Leaves for Treating Cardio-cerebrovascular Diseases in an Animal Model. ACS Chem Biol 12, 1363–1372 (2017).
14. Nash, K. M. & Shah, Z. A. Current Perspectives on the Beneficial Role of Ginkgo biloba in Neurological and Cerebrovascular Disorders. Integr Med Insights 10, 1–9 (2015).
15. Nabavi, S. M. et al. Neuroprotective Effects of Ginkgolide B Against Ischemic Stroke: A Review of Current Literature. Curr Top Med Chem 15, 2222–2232 (2015).
16. Savaskan, E., Mueller, H., Hoerr, R., von Gunten, A. & Gauthier, S. Treatment effects of Ginkgo biloba extract EGb 761® on the spectrum of behavioral and psychological symptoms of dementia: meta-analysis of randomized controlled trials. Int Psychogeriatr 30, 285–293 (2018).
17. Effects of Ginkgo biloba on mental functioning in healthy volunteers – PubMed. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/14602503/.
18. Syed, E. U., Wasay, M. & Awan, S. Vitamin B12 supplementation in treating major depressive disorder: a randomized controlled trial. Open Neurol J 7, 44–48 (2013).
19. Penninx, B. W. et al. Vitamin B(12) deficiency and depression in physically disabled older women: epidemiologic evidence from the Women’s Health and Aging Study. Am J Psychiatry 157, 715–721 (2000).
20. Hintikka, J., Tolmunen, T., Tanskanen, A. & Viinamäki, H. High vitamin B12 level and good treatment outcome may be associated in major depressive disorder. BMC Psychiatry 3, 17 (2003).